‘Literature’ Kategorisi için Arşiv
Özgür olan tek şey fiyatlar. Bizim topraklarımızda Adam Smith’in Mussolini’ye ihtiyacı var. Yatırım özgürlüğü, fiyat özgürlüğü, kambiyo özgürlüğü: Piyasalar ne kadar özgürse, insanlar o kadar tutsak. Küçük bir kesimin refahı geri kalan insanları lanetliyor. Masum bir serveti bilen var mı? Kriz zamanlarında liberaller muhafazakâr, muhafazakârlar ise faşist olmuyorlar mı? (…)
Orlando Letelier The Nation‘da “ne ekonomi ne de teknikleri tarafsız” diye yazdı. İki hafta sonra Washington’un bir sokağında havaya uçuruldu. Milton Friedman’nın kuramları ona Nobel Ödülü’nü çağrıştırıyor, Şilililereyse Pinochet’i.
Uruguay’da bir ekonomi bakanı şöyle diyordu:
“Tasarrufu üreten gelir dağılımındaki eşitsizliktir.” Ama aynı zamanda da, işkencelerin kendisini ürküttüğünü itiraf ediyordu. (…)
Sağcı politikacılar genel fikirleri pek severler. Zira genelleyerek, vicdan azabından kurtulurlar.
Eduardo Galeano
“Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri”,
Çev: Süleyman Doğru, Sel Yay., 2011, s.140
SAİT FAİK
Yayınlandı: Mart 26, 2012 / Art, LiteratureEtiketler:Bedri Rahmi Eyüboğlu, Sait Faik Abasıyanık
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Sait Faik deseni..Tarafından “Mercan ustanın yüzü suyu hürmetine… Sait Faik’e… 10/12/1952″ ithafıyla imzalanmış.
İstanbul deyince aklıma Sait Faik gelir
Burgaz adasında kıyıda sımsıcak bir çakıl ıslanır
Mavi gözlü bir çocuk büyür döne döne
Mavi gözlü ihtiyar balıkçı gencelir, küçülür
İkisi bir boya geldiler mi sait kesilirler.
Bütün İstanbul’u dolaşırlar
El ele, kol kola, baş başa
Ana avrat küfrederler
Eşe dosta, uçan kuşa
Sivriada’da martı yumurtası toplarlar çilli çilli
Zibâ mahallesinde gece yarısı…
Sabaha Galata’dan geçer yolları
Kahvede maytaba alırlar zararsız bir deliyi:
-Ula Hasan! derler. Gazeteyi ters tutaysun!…
Çaktırmadan gazetesinin ucunu yakarlar fakirin
Sonra… oturup ağlarlar.
(…)
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Yeditepe Dergisi, Sayı: 106, 1956
MEDAR-I MAİŞET MOTORU
Yayınlandı: Mart 26, 2012 / LiteratureEtiketler:Agop Arad, Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik’in 1944 yılında Yokuş Kitabevi’nden yayımladığı “Medar-ı Maişet Motoru” adlı kitabının kapak görüntüsü.
İlk kez bir kitap kapağına bakıp deniz kokusunu hissettim çok yaşa Agop Arad!(Kapak çizimi ve tasarımı tarafından gerçekleştirilmiş)
(Sadık Karamustafa arşivinden, Sait Faik ilgilerine ulaşmak için evvel.org’a uğrayınız)
Bir Pazartesi günü idi. Günler, şu garip günler! Uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi… Yap bakalım hesabını!.. Hey gidi pazartesi hey! Kaldı onaltı saatin. Bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy, yemeye içmeye de bir saat, yarım saat el yıkama, abdest bozmaya, yarım saat olduğun yerde kestirmeğe, çeyrek saat bilet almağa, tünele, tramvaya, vapura binmeye… Say sayabildiğin kadar. Koy bu on saatin içine boşlukları doldur bakalım. (…)
Ulan pazartesi! Sen bir tarafta Pazar, bir tarafta salısın; serseri herif! Ne diye İstanbul’da bize “pazartesiyim” diye kafa tutarsın.
Sait Faik, Kayıp Aranıyor, 1953, Varlık Yayınları, s.81-82
ELLER YUKARI KOMET!
Yayınlandı: Mart 21, 2012 / Art, LiteratureEtiketler:Ece Ayhan, Mümtaz Arıkan, Ressam Komet
Toplatılmadığı Zamanlar Çıkan Dergi:MARKOPAŞA
Yayınlandı: Şubat 12, 2012 / Art, LiteratureEtiketler:Aziz Nesin, Sabahattin Ali
Markopaşa,Kasım 1946’da yayımlanmaya başlayan, Türk basın tarihinin en yüksek tirajlı yayınlarından biri olan ve Cuma günleri çıkan haftalık mizah dergisidir.Sabahattin Ali başyazarlığını, Mustafa Mim Uykusuz da çizerliğini üstlenmiş; derginin neredeyse tüm diğer işlerini de Aziz Nesin yapmıştır.
“Toplatılmadığı zamanlar çıkar” veya “Yazarları hapishanede olmadığı zamanlar çıkar” ibareleriyle yayımlanan Marko Paşa etkin bir muhalefet odağı olmuştur. Büyük gazetelerin tirajının elli bin olduğu günlerde, baskı ve dağıtım olasızlıklarına rağmen Markopaşa’nın tirajı altmış yetmiş binleri bulmuştur.
Aziz Nesin Türkiye Sosyalist Partisi’nin yayın organı olarak haftalık bir mizah gazetesi yayımlamayı düşünmüş, gazetenin adını da Tan gazetesinde yazdığı bir yazının başlığından almıştır: “Markopaşa”.Ancak toplanan para dergiyi yayımlamaya yetmediği için dergi yayımlanamamış, Markopaşa dergisini yeniden gündeme getiren Sabahattin Ali olmuştur. Sabahattin Ali, Aziz Nesin’e dergiyi birlikte çıkarmayı teklif etmiş ve ortak olmuşlardır.